20 Eylül 2015 Pazar

Taş Köy

Sonbaharın o hüzünlü yüzünü gösterdiği sabahların birinden günaydın.Havaların etkisi mi bilmiyorum ama bu sabah çok başım ağrıyor.Bu aralar bir de çok uykusuz kaldım,bilgisayar başında da uzun zaman geçirdiğim den olsa gerek sol gözüm iki gündür kan çanağı :( Neyse bu kadar naz şikayetlenme yeter. Bu sabah size taş boyama ilk merak saldığım zamanlar da yaptığım boyama taş köyümü paylaşmak istedim. O zamanlar ne olduğunu anlamadan elimde taşlar ,fırçalar oluverdi bir an da kötümü oldu yooo asla ,çok seviyorum. :) Eşim,canım benim :) Bana deseler ki eve kasa kasa taş dolduracaksın onlara deli misiniz derdim diyor.Ama topluyor. Hiç üşenmeden hem de :) Taş köyün yapımın da kullandığım taşlar da buz gibi kış havasın da sahilden toplandılar :) Hatırladıkça üşüyorum :( Kuzum ,küçük paşamda anneye yardım da :) İmece usulü toplandı taşlar :) Eve getirdiğimiz taşları çamaşır suyu ile bir üzel yıkayıp dezenfekte ettikten sonra ebatlarına göre ayrıldılar, Boyaları ve fırçaları zaten alıp hazırlamıştım. Önce mini mini köy evleri yaptım.Büyük taşın üzerine çimenler,Köyün ortasından geçen bir ırmak ,minik bir köprü ,ağaçlar.Hızlı yapıştırıcı kullanarak köy evlerini ve ağaçları yapıştırdıktan sonra işte ilk taş köyüm hayata geçti.

18 Eylül 2015 Cuma

ANNE BENİM KIZIN ( alıntı,ben okurken kendimden birşeyler buldum sizinlede paylaşmak istedim )

Anne, benim kızın! Can sızın, cansızın, cılızın, büyümeyenin, tahtını yapıp da bahtına el süremediğin. Büyüdüm bak, Kocaman kadın oldum. Kendi yuvamı kuralı çok uzun yıllar geçti. Alıştım mı diye sorarsan bana, Sabahları erken kalkmaya alıştım mesela. Çocukları okula göndermeye, çamaşırları ters çevirip makinaya atmaya, pilav yapmaya..Biliyor musun bu yıl salatalık turşumu bile kendim kurdum. Güzel oldu mu dersen, ne bileyim be anne. İtiraf etmek gerekirse seninkiler kadar güzel olmadı, sirkeyi biraz fazla kaçırdım sanırım. Beni bilirsin, elimin ayarı olmadı hiç, yüreğim gibi.. Bazen mutfağa çekilip bi kahve yapıyorum kendime. Yüzümde hüzün, şuramda, ta derinlerde bi yerde iflah olmaz bir yalnızlık. Boğazımı sıkıyor içimdeki balıkçı yaka hissi. Keşke diyorum bu kadar uzak oturmasaydım sana. Yüreğim anne! Yüreğim öyle sıkışıyor ki bazen, ne yalan söyleyeyim çok korkuyorum ölmekten. Çocuklar anne, çocuklarım. Ne yapar bensiz. O kadar küçükler ki daha. Ben bile bu yaşta hala muhtaçken sevgine ve sana. Onlar nasıl başa çıkar diyorum hayatla. Biliyorum anne, biliyorum. Ölüm bile eskiyor zamanla. Evler eskiyor, Anılar eskiyor. Ve unutuluyor verdiğin emekler. Bırakıyor herkes bir gün bedenini toprağa... Ne olur anne, kendine iyi bak. İlaçlarını ihmal etme, doğru beslen, yürüyüşe çık, bitki çayı iç falan. Ne kadar uzak olursan ol, Güneş olmadan da uzanır bana gölgen. Yeter ki diyorum yeter ki, nefesin çekilmesin ensemden... İnan Durak Taş

Peçete dekupaj tekniği ile peçetelik

Canım anneme ne zamandır hediye almadığımı düşündüm.O beni hiç unutmaz,bir yerde birşey görüp beğense hemen alır.Anneme gidip de dönüşlerim hep elim kolum doludur.Annelik işte. Ben de kendime bir şey yapsam hemen 2.sini de annem için yaparım.Aslın da ben ona ana kraliçem diyorum :) E ne duruyorum tanıştırayım sizi ana kraliçemle :) ta ta taaaa kuzucuğum da yanımız da :) işte benim canım annemmm :) Çok mu konuştum ne :) Instıgıram da dolaşırken tamamı peçete dekupaj tekniği ile yapılmış bir peçetelik gördüm.Çok hoşuma gitti.Bunu hemen ana kraliçem için yapmalıyım dedim.Lakin aynı peçete nereden bulunur ki ? Baktım olmayacak dedim yarı peçete yarı boyama yaparım ben bunu.Sonra hakka girmiyeyim diye,peçeteliği yapmış olan bayandan müsaade alarak başladım.Zaten elim de ham peçetelikte vardı.Hafif bir zımpara yaptıktan sonra zemini beyaza boyadım,çizim yapılacak yerleri çizdim.Ortaya bir tane kocaman kelebek çizmeyide unutmadım.Kelebeğin kanatlarını belirginleştirmek için birazda boyutlu boncuk boya kullandım.Canlı canlı güllü bir peçeteyi de seçtim ,ve sıra yapıştırma. üst bitti ,sıra yanları süslemeye geldi.peçetenin yan şeritlerini de burada kullandım. Güzel mi oluyor ne :) Peçete dekupaj işlemi bitip kuruduktan sonra beyaz kalan kısımlara gri simli boya kullandım.Daha bir hoş oldu sanki. Peçeteliğin iç kısmını önce sadece beyaz bırakmayı düşündüm,Ama sonra çok sade gelince biraz hareketlensin dedim.İki ayrı peçeteden iki kuş kestim.Karşılıklı gelecek şekilde dekupaj tutkalıyla sabitledim. İşte şimdi güzel oldu . Geriye sadece sprey vernik kaldı.Vernik işleminden sonra bana da keyifle seyretmesi kaldı :) .Çok mu beğendiniz,hemen yorum yapın mail atın sizin için de bir tane hazırlıyayım. Fiyatı da sadece 30 tl.

17 Eylül 2015 Perşembe

EVDE DEĞİŞİM KORİDORDA BAŞLAR

Sardım mı sarıyorum,bu ev boyanacak ,hem de her yer,ufak tefek boyamalarla hızımı alamadım,eşyalar duvarlar,kapılar her yer boyanmalı.Canlı canlı ışıl ışıl olmalı.Ama öyle eve badanacı falan girmemeli,ben yapmalıyım yada biz yapmalıyız diyerek kolları sıvadım.Aslın da başlıktaki gibi koridordan değil mutfaktan başladım ama tam olarak işi biten koridor oldu. O yüzden ilk paylaşılma hakkı da onun tabiki :) Öyle dümdüz tek renk boyama istemedim,daha önce dekupajla yenilediğim ve boyadığım ayakkabılığıma da uyması için pembe ve beyaz olarak düşündüm.Sadece iki renk olması da yetmezdi biraz da hareket lazımdı.Neyse kafam da planı projeyi yapıp akşam işten gelen eşime anlattım. Eee boyaya kalkışınca yolumuz haliyle yapı markete düştü.
Dyonun Hidrolux boyasını daha pahalı olmasına rağmen tercih ettim,Hem yağlı boya gibi pırıl pırıl parlıyor hemde silinebilir.Sadece beyaz rengini aldık.Ve uzuuun uzun çıtalar.Çıtaların ne işe yaradığını bitmiş olan resim de göreceksiniz. O akşam içim içime sığmıyor,sabah olsa eşim işe gitse ben de boyama başlasam diye diye uyumuşum. Sabah uyanıpta önce nescafemi içmezsem o gün gün bitmiyor.Kahvemi yaptım ve işe koyuldum.Önce yere paralel bütün koridora ölçü alıp kağıt bantla şerit çektim.İki ayrı renk olacağı için bunu yapmak şart.Beyaz boyayla tek kat üst kısmı komple boyadım. O arada afacanım uyandı ,işe mola,onunla ilgilenmem lazım.Kahvaltısı,oyunu ,yemeği derken öğlen uykusu vakti de geldi.Afacan uyur tekrar iş zamanı.İkinci kat boya atmanın vaktidir.Ama önce mutfağa girip yemek yapmak gerek.Aşçılıkta bitince tekrar badana ustası sahnede.İkinci kat boyayı da boyadım.Artık paydos.Ertesi gün kalan boyaya evde zaten taş boyadığım için rengarenk boyalarım var.İçlerinden pembe tonda aldım.Bir su bardağının içinde erittim ve yavaş yavaş beyaz boyaya ilave ettim.Öyle çok pembe de olsun istemedim ,şeker pembesi gibi bir renkte karar kıldım.İstediğim tonu da tutturdum ,bu süper oldu. İşe önce bir gün önce yapıştırdığım kağıt bantları sökerek başladım.Çünkü bu sefer de beyaz boyanın bittiği yerden bantlamak gerekiyordu.Ve yine iki kat pembe boyadım. Oh mis gibi içim açıldı.Bugün de mola..İşin geri kalan kısmın da eşime ihtiyacım olacak. :) Hani uzun uzun çıtalar almıştık ya,işte onlarda sıra :) Akşam eşim gelince milim milim ölçüleri aldık ,numaralandırdık saolsun eşim de onları kesti ve işlem için hazır hale geldi :) Çıtalara çatlatma tekniği uygulayarak boyadım ama daha koyu bir pembeyle.Offf işin bundan sonraki kısmın da yine eşime ihtİyaç var. ölçüp ,biçip boyadığım çıtalar bir bir hızlı yapıştırıcıyla duvara monte edildi. Güzel mi oldu ne :) .Duvar rengi beyaz olunca krem rengi kapılar pek bir sırıttı.Hemen yine yapı market yolları :) Haydi bakalım kapılar da beyaza geçiş yaptı.Ama bu kapıları boyamak ne zormuş :( Amerikan kapı lakin çok detaylı yapmışlar,Sıkıcı oldu boyamak :( Neyse şükür bitirdim.Uzun zamandır istediğim ancak sırası gelip te aldığım yollukları da serdim,galiba koridorda değişim bitti.
Ben her zaman ki gibi önce foto çekmeyi unuttuğum için 3 yıl önceye ait bu fotoyu buldum :( bizim afacan daha yerler de o zaman :)
veeee bu da şimdi ki hali. Çıtaları gördünüz mü :)İnsanın kendi emeğiyle bir şeyler ortaya çıkarması başka güzel oluyor .Yakın da çok yakın da diğer değişimleri de paylaşacağım.Ama artık uyusam mı ne saat 02.22 olmuş .Sabah boya var. Unutmadan bu da koridorun bütünü panaromik çekim.

15 Eylül 2015 Salı

TAŞ BOYAMA JAPON BALIKLARIM

Gün günaydın gününüz aydın olsun. Bu sabah mis mis, çünkü güneş pırıl pırıl yüzünü gösteriyor.Bu kadar güzel bir sabahta yazmadan olmazdı. Bu sabah sizinle japon balıklarımı paylaşacağım.Ama öyle bildiğiniz balık değil; taş japon balıklarım.Benim afacan yaramaz oğlum bir şekilde koca akvaryumu patlatıp beni gerçek balıklarım dan mahrum bıraktıktan sonra yaptım Japon balıklarımı.Evimiz de yine balıklar olmalıydı,oldu da. İnternetten bir kaç Japon balığı inceledikten sonra kolları sıvadım.Zemin için birkaç taş,balıkların şekline uygun birkaç taş,boyalarım ve fırçam koyulduk işe.Çizip boyayıp sprey vernikle hazırladıktan sonra sıra geldi balıklarımın nerede duracağına.Eşimin geçen yıl evlilik yıl dönümün de gönderdiği çiçeğin kalp şeklin de cam fanusu vardı.Herhangi bir şeyde kullanmadığım için öylece dolapta duruyordu.Uygun bir seçim olacağını düşündüğüm için boyadığım taşları onun içine yerleştirdim.Daha sonra iki paket 1000 kat verniği yavaş yavaş karıştırıp hazırladıktan sonra yine yavaş yavaş fanusun bir kenarından döktüm.İşlemi yavaş yapmak gerekiyor.Çünkü içerisin de hava kabarcıkları kalmamalı.Fanusun içine döktükten sonra üzerin de oluşan bir kaç hava kabarcığını da çakmakla yaktım ve toz gelmeyecek bir yerde 24 saat kurumaya bıraktım. 1000 kat verniğin iyice kuruyarak cam gibi bir yüzey oluşturması gerekiyor.Bu yüzden karışımı çok dikkatli hazırlamalısınız. Sonuç olarak yine evimiz de japon balıklarımız var.Denemenizi tavsiye ederim.Mis mis sabahtan yazacaklarım bu kadar.Günün ilerleyen saatlerin de fırsat bulursam yine yazarım.Bu aralar evin mobilyalarını boyadığım için günüm epey yoğun geçiyor.Sevgiyle kalın.

Artık bende bir blogger oldum..Mutlu mutlu musmutluyum

YAĞLI BOYA ZEMİNDEN NASIL TEMİZLENİR.


   Benim gibi evde bitmek tükenmek bilmeyen boyama meraklıların en büyük dertlerindendir damlamış yağlı boyalar.Kazısan zemin aşınır,tinerle silsen matlaşma sorunu.Damlayan inatçı yağlı boyalardan kurtulmanın çok kolay ve hiç uğraşmadan temizlemenin yöntemini duyunca şaşıracaksınız.Bütün gerekli olan malzeme aseton,bebe pudrası ve bir parça pamuk yada bez,ıslak mendilde olur,ben ıslak mendil kullanıyorum.Yağlı boya damlamış yüzeye bir miktar pudra dökün ,üzerine pudrayı ıslatacak kadar aseton.Birkaç dakika bekledikten sonra yüzeyi kuvvetli bir şekilde kazımadan silin,Göreceksiniz yağlı boyadan eser kalmayacak.

İnanıyorum yakın da benim de bissürü bissürü takipçilerim olacak :)

İnanıyorum yakın da benim de  bissürü bissürü takipçilerim olacak :)

Eski rafları yenilemeye karar verdim.

Bir zamanlar bir hevesle yaptığım ham raflar zamanla gözüme soğuk ve kötü görünmeye başlamıştı .Değişim zamanı gelmişti bence artık.Rafları yarı mat yağlı boya ile boyadım.Raf ayaklarını ve üzerindeki aksesuarlarıda akrelik boya ve çatlatma tekniği ile boyadım.Sanırım böyle daha bir hoş oldular

Ahşap boyama peçete dekupaj lı servis arabası

Kuaförüm ,Gülay hanımın isteği üzerine yaptığım servis arabası ve peçeteliği.Ben çok beğendim,siz nasıl buldunuz.?

Ahşap tepsi üzerine İznik çini desenleri

Ahşap tepsimin üzerini çok sevdiğim çini desenleriyle süsledim. Gelde bu tepside dostla kahve içme :)



Taş boyama baykuş anahtar askılığı

Taş boyama anahtar askısı

Evin en küçüğü en şımarığıdır aslın da :)

Taş üzerine dekupaj tekniği

Dekoratif taş süslemesi

Eski sehpalarımı yeniledim

http://cansu784.blogspot.com.tr/   Sehpalarımın o koyu kapkara  hallerinden artık çok sıkıldım ve baharlar açsın istedim. Sanırım iyi de ettim :) Tabi sadece istemek yetmiyor,emek harcamak sabırlı olmak gerek.
   Önce kahvesiz olmaz dedim,kahvemi yaptım sıcak sıcak içerken de ne yapabilirim acaba diye düşündüm.Rengini değiştireceğime göre ne yaparsam yapayım zımparalamak gerektiği için işe sehpaları zımparalayıp üzerin deki verniği atmak gerekliydi.Epey bir uğraştırıcı olsa da ilk gün zımpara işini bitirdim.Ertesi gün Rich marka kemik rengi boya ve rulo fırça ile 2şer saat ara ile 2 kat boyadım.3.katı bir  sonraki güne bıraktım.3.kat boya ve sıra geldi desen seçimine.Peçetelerimin arasından en uygun olan peçeteyi seçtim veeeee benim için işin en zor tarafına geldim.
   Peçeteleri kesmek !!
Neyse peçeteleri de kestim.En eğlenceli kısım ise dekore etme aşaması.Bu arada 3kat olan peçetelerin sadece desenli kısmını uyguluyoruz. Cadense marka peçete tutkalıyla sehpaya  yerleştirdiğim peçetelerin üzerine  geniş yumuşak bir fırça ile ortadan kenarlara doğru tutkalı hava boşluğu kalmayacak biçim de sürdüm.Bütün sehpalarda peçete dekupaj işlemi bitince bir gün kurumaya bıraktım.
    Ertesi gün sadece peçeteli kısımlara sprey vernik uyguladım 3 kat.Artık en son işleme geldik.Sehpaların bütününü peçeteli kısımlarda dahil her gün bir kere olmak suretiyle 3 gün su bazlı vernik sürdüm . Yaklaşık 3-4 günde sehpaları içiçe koymayıp iyice vernik çeksin diye kurumaya bıraktım.Ve sonuç sanırım güzel oldu.Ama başta unuttuğum için sehpalardan sadece bir tanesinin eski halinin fotografını çektim.Bu arada orta sehpamı da takım olsun diye sonradan boyadım.


TAŞ BOYAMA KAKTÜS

Çiçekleri seviyorsunuz,yetiştirmek ve hep çiçekte açmasını istiyorsunuz.Bir merak alınır çiçek,bir kaç gün hevesle sulanır ,bakılır.Sonra yavaş yavaş günlük telaşlardan unutulmaya başlanır. Birgün bir bakmışsınız çiçeğiniz susuzluktan solmuş gitmiş. Hiç solmasın,su istemesin hep üzerin de çiçeğide açmış olsun bir bitkiyi kim istemez.İster tabi ki.Biraz taş,bir minik saksı,biraz yeşil biraz da beyaz boya ve bir fırça.İşte hepsi bu kadar.Artık sizin de unutsanız dahi kurumayacak,ilgi beklemeyen bir çiçeğiniz olacak.Ben de istedim ve yaptım.Sonuç buyurun hemen aşağı da.